Liberal Düşünce, Sayı 61-62, Kış- Bahar 2011 Birey ve Devlet İlişkileri Üzerine Yeniden Düşünmek

Editör:
Yusuf Şahin
Kapak Tasarımı:
Muhsin Doğan
İç Tasarım:
Liberte Yayınevi
Stok Kodu:
LD_62
Boyut:
24x16
Sayfa Sayısı:
232
100,00 TL
Havale/EFT ile: 98,00 TL
LD_62
362218
Liberal Düşünce, Sayı 61-62, Kış- Bahar 2011
Liberal Düşünce, Sayı 61-62, Kış- Bahar 2011 Birey ve Devlet İlişkileri Üzerine Yeniden Düşünmek
100.00

Takdim

 

Yeni bir Liberal Düşünce sayısıyla daha okuyucularımızın karşısına çıkıyoruz. Bu sayı, dergi olarak, 15 yılı bitirdiğimiz anlamına geliyor. İstatistiksel olarak yeni bir değerlendirme dilimine girmiş oluyoruz.

 

Bu sayı, Atilla Yayla'nın “Marksizm Niçin Hâlâ Popüler?” başlıklı yazısıyla başlıyor. Marksizm, insanlığa sunduğu idealler bakımından oldukça çekici belki, ama bu ideallere nasıl ulaşılacağı sorusu da en az idealler kadar önemli aslında. Yayla bize, teorik olarak çürütülmesine ve tarihî olarak hayat tarafından yalanlanmasına rağmen Marksizm'in niçin bu kadar rağbet gördüğünü anlamaya dönük bir rehber sunuyor. Ayrıca, Marksizm'in popülerliğini yitirmesi durumunda bile sorunun bitmediğine; daha özgürlükçü fikriyatın performansının düşüklüğünün, Marksizm'in yerini Marksizm benzeri yeni totaliter ideolojilerin almasını beraberinde getireceğine işaret ediyor.

İkinci yazı, Yayla'nın bir önceki yazısında işaret ettiği Marksist kimliğin, nispî olarak demokrat bir tutum sergilemiş bir Türk sosyalist akademisyenin kimliğinde nasıl olup da özgürlük karşıtı bir karaktere dönüştüğünü ortaya koyan bir analiz. “Aydınlık Bir Adam: Korkut Borotav Üzerine Bir Değinme” başlıklı yazısında Tanel Demirel, Borotav'ın nasıl olup da demokrasi karşıtı yollara kapı aralayan görüşleri dile getirebildiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Borotav, örneğin, AKP zihniyetinin yok edilmesinin demokrasi için elzem, bunun hangi yolla mücadele edilirse edilsin doğru olduğunu belirtiyor.

Efe Baştürk biri bir kitap değerlendirmesi biri de telif olmak üzere iki yazıyla bu sayıya katkıda bulunuyor. Baştürk, ilk olarak, Giovanni Sartori'nin “Demokrasi Teorisine Geri Dönüş” adlı kitabını ele alıyor. Bu kitapta Sartori, demokrasinin ilkelerinin bugün yeterli ve tatminkâr gelmemesine karşılık mevcut sorunların yine de demokratik ilkelere sığınılarak atlatılabileceğini, kısacası, demokrasinin yine –ve sadece– demokrasinin kendisiyle iyileştirilebileceğini ileri sürüyor.

Baştürk, “Demokratik Meşruiyet…” başlıklı telif yazısında da, demokrasi kavramı, demokratik meşruiyetin inşası ve bunun Türkiye'deki gelişimi üzerinde duruyor. Bu değerlendirmelerinin sonucunda Baştürk, Türk siyasal yaşamında demokrasinin tabandan yükselen bir özgürlük olarak gelişememiş, devletin bütünüyle siyasî hayatın üzerinde kapsayıcı ve kuşatıcı rolü sebebiyle demokrasinin ve dolayısıyla demokratik meşruiyetin oldukça kısıtlı düzeyde kalmış olduğuna işaret ediyor.

Baştürk'ün demokrasi ve demokratik meşruiyet kavramı üzerinden yaptığı tartışmaya benzer bir tartışma, :… :… tarafından, “Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Anayasalar ve Temsil Ettikleri Değer” başlıklı yazıda yapılıyor. … bu yazısında, özellikle son iki anayasada devlet ile toplum arasındaki ilişkinin otoriteyi esas alan bir anlayışla yazıldığını, bireyin ise ikincil konumda görüldüğü ortaya koyuyor.

“Osmanlı Modernleşmesi, Fransız İhtilali ve Ahmed Şuayb Örneği”, Atila Doğan'ın Cumhuriyetin inşasında fikirleri etkili olmuş bir Osmanlı aydınının Fransız İhtilali'nden nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyor.

Bilal Sambur, bir başka yakıcı soruna işaret ediyor ve “Alevi Sorununda Paradigma Değişimi: Özgürlük ve Çoğulculuk” başlıklı yazısında Alevîlerin bugün yaşadıkları sorunun temellerinin tarihte olduğuna işaret ediyor ve sorunun çözümü için insan hakları konusunda “ama”sız bir tutum takınmayı salık veriyor.

Bu sayıda, daha sonra, Ahmet Kemal Bayram'ın, son zamanlarda popüler hale gelen müzakereci demokrasiyi eleştirel bir şekilde ele aldığı “Topluluk, İktidar İlişkileri, Birey ve Müzakereci Demokrasi” başlıklı yazısı yer almaktadır. Bayram'ın yazısı, aynı zamanda müzakereci demokrasinin anlaşılması bakımından da oldukça doyurucu bilgiler ve değerlendirmeler içeriyor.

Adem Palabıyık tarafından yazılan “Pierre Bourdieu Sosyolojisinde ‘Habitus', ‘Sermaye' ve ‘Alan' Üzerine” başlıklı yazı, başka kaynaklardan okuma yapıp da anlayamayacaklar için iyi bir Pierre Bourdieu okuması niteliği taşıyor. Bu yazıda, Bourdieu sosyolojisinin temel kavramları olan “habitus”, “sermaye” ve “alan” kavramları sosyal bilimlerin faklı alanlarında çalışanlar içinde oldukça berrak bir şekilde ortaya konuluyor. Palabıyık, bir de, Bourdieu'nün kavramlarını ayrı ayrı ele almanın sakıncalarına dikkat çekiyor.

“Kuvvetler Ayrılığı: Bir İndirgeme ve Dönüşüm”, İrfan Çelik'in kuvvetler ayrılığı düşüncesini tarihi seyri hakkında doyurucu bilgiler aktardığı değerli bir özet mahiyetinde. Ömer Çaha ve Michelangelo Guida, “Türkiye'de Partilerin Oy Toplama Stratejisi ve Seçmen Davranışına Etkisi: 2009 Yerel Seçimleri İstanbul Örneği” başlıklı alan çalışmasına dayalı yazılarında, yerel siyaset üzerine çalışacaklara ampirik bilgi sağlıyorlar. Çaha ve Guida, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'un Kadıköy, Küçükçekmece ve Üsküdar ilçelerinde sürdürdükleri seçim kampanyalarıyla bunların seçmen davranışı üzerindeki etkisini araştırıyorlar.

Son yazılar girişimcilik ve özel sektörün önemi hakkında. Bunlardan birincisi, Arda Akçiçek tarafından çevrilen ve dar sosyal ilişkilerimizin dışındaki ilişkilerden (zayıf bağlardan) müteşekkil piyasadan nasıl muhteşem bir toplumun doğduğunu anlatan “Zayıf Bağlar, Girişimcilik ve Muhteşem Toplum: Ekonomik Gelişmenin Anahtarı” çevirisi, ikincisi, Filiz Gölpek tarafından yapılan ve yükseköğretimdeki özelleştirme eğilimlerinin ele alındığı “Yükseöğretimin Finansmanı: Son On Yılda Görülen Değişiklikler” başlıklı çeviri ve sonuncusu da, Türk Telekom özelleştirmesinin bir değerlendirmesi mahiyetindeki Mehmet Tunçer tarafından yazılan yazı.

Açık zihinli günler temennisiyle…

Yusuf Şahin

Editör

Takdim

 

Yeni bir Liberal Düşünce sayısıyla daha okuyucularımızın karşısına çıkıyoruz. Bu sayı, dergi olarak, 15 yılı bitirdiğimiz anlamına geliyor. İstatistiksel olarak yeni bir değerlendirme dilimine girmiş oluyoruz.

 

Bu sayı, Atilla Yayla'nın “Marksizm Niçin Hâlâ Popüler?” başlıklı yazısıyla başlıyor. Marksizm, insanlığa sunduğu idealler bakımından oldukça çekici belki, ama bu ideallere nasıl ulaşılacağı sorusu da en az idealler kadar önemli aslında. Yayla bize, teorik olarak çürütülmesine ve tarihî olarak hayat tarafından yalanlanmasına rağmen Marksizm'in niçin bu kadar rağbet gördüğünü anlamaya dönük bir rehber sunuyor. Ayrıca, Marksizm'in popülerliğini yitirmesi durumunda bile sorunun bitmediğine; daha özgürlükçü fikriyatın performansının düşüklüğünün, Marksizm'in yerini Marksizm benzeri yeni totaliter ideolojilerin almasını beraberinde getireceğine işaret ediyor.

İkinci yazı, Yayla'nın bir önceki yazısında işaret ettiği Marksist kimliğin, nispî olarak demokrat bir tutum sergilemiş bir Türk sosyalist akademisyenin kimliğinde nasıl olup da özgürlük karşıtı bir karaktere dönüştüğünü ortaya koyan bir analiz. “Aydınlık Bir Adam: Korkut Borotav Üzerine Bir Değinme” başlıklı yazısında Tanel Demirel, Borotav'ın nasıl olup da demokrasi karşıtı yollara kapı aralayan görüşleri dile getirebildiğini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Borotav, örneğin, AKP zihniyetinin yok edilmesinin demokrasi için elzem, bunun hangi yolla mücadele edilirse edilsin doğru olduğunu belirtiyor.

Efe Baştürk biri bir kitap değerlendirmesi biri de telif olmak üzere iki yazıyla bu sayıya katkıda bulunuyor. Baştürk, ilk olarak, Giovanni Sartori'nin “Demokrasi Teorisine Geri Dönüş” adlı kitabını ele alıyor. Bu kitapta Sartori, demokrasinin ilkelerinin bugün yeterli ve tatminkâr gelmemesine karşılık mevcut sorunların yine de demokratik ilkelere sığınılarak atlatılabileceğini, kısacası, demokrasinin yine –ve sadece– demokrasinin kendisiyle iyileştirilebileceğini ileri sürüyor.

Baştürk, “Demokratik Meşruiyet…” başlıklı telif yazısında da, demokrasi kavramı, demokratik meşruiyetin inşası ve bunun Türkiye'deki gelişimi üzerinde duruyor. Bu değerlendirmelerinin sonucunda Baştürk, Türk siyasal yaşamında demokrasinin tabandan yükselen bir özgürlük olarak gelişememiş, devletin bütünüyle siyasî hayatın üzerinde kapsayıcı ve kuşatıcı rolü sebebiyle demokrasinin ve dolayısıyla demokratik meşruiyetin oldukça kısıtlı düzeyde kalmış olduğuna işaret ediyor.

Baştürk'ün demokrasi ve demokratik meşruiyet kavramı üzerinden yaptığı tartışmaya benzer bir tartışma, :… :… tarafından, “Karşılaştırmalı Bir Perspektiften Anayasalar ve Temsil Ettikleri Değer” başlıklı yazıda yapılıyor. … bu yazısında, özellikle son iki anayasada devlet ile toplum arasındaki ilişkinin otoriteyi esas alan bir anlayışla yazıldığını, bireyin ise ikincil konumda görüldüğü ortaya koyuyor.

“Osmanlı Modernleşmesi, Fransız İhtilali ve Ahmed Şuayb Örneği”, Atila Doğan'ın Cumhuriyetin inşasında fikirleri etkili olmuş bir Osmanlı aydınının Fransız İhtilali'nden nasıl etkilendiğini gözler önüne seriyor.

Bilal Sambur, bir başka yakıcı soruna işaret ediyor ve “Alevi Sorununda Paradigma Değişimi: Özgürlük ve Çoğulculuk” başlıklı yazısında Alevîlerin bugün yaşadıkları sorunun temellerinin tarihte olduğuna işaret ediyor ve sorunun çözümü için insan hakları konusunda “ama”sız bir tutum takınmayı salık veriyor.

Bu sayıda, daha sonra, Ahmet Kemal Bayram'ın, son zamanlarda popüler hale gelen müzakereci demokrasiyi eleştirel bir şekilde ele aldığı “Topluluk, İktidar İlişkileri, Birey ve Müzakereci Demokrasi” başlıklı yazısı yer almaktadır. Bayram'ın yazısı, aynı zamanda müzakereci demokrasinin anlaşılması bakımından da oldukça doyurucu bilgiler ve değerlendirmeler içeriyor.

Adem Palabıyık tarafından yazılan “Pierre Bourdieu Sosyolojisinde ‘Habitus', ‘Sermaye' ve ‘Alan' Üzerine” başlıklı yazı, başka kaynaklardan okuma yapıp da anlayamayacaklar için iyi bir Pierre Bourdieu okuması niteliği taşıyor. Bu yazıda, Bourdieu sosyolojisinin temel kavramları olan “habitus”, “sermaye” ve “alan” kavramları sosyal bilimlerin faklı alanlarında çalışanlar içinde oldukça berrak bir şekilde ortaya konuluyor. Palabıyık, bir de, Bourdieu'nün kavramlarını ayrı ayrı ele almanın sakıncalarına dikkat çekiyor.

“Kuvvetler Ayrılığı: Bir İndirgeme ve Dönüşüm”, İrfan Çelik'in kuvvetler ayrılığı düşüncesini tarihi seyri hakkında doyurucu bilgiler aktardığı değerli bir özet mahiyetinde. Ömer Çaha ve Michelangelo Guida, “Türkiye'de Partilerin Oy Toplama Stratejisi ve Seçmen Davranışına Etkisi: 2009 Yerel Seçimleri İstanbul Örneği” başlıklı alan çalışmasına dayalı yazılarında, yerel siyaset üzerine çalışacaklara ampirik bilgi sağlıyorlar. Çaha ve Guida, 2009 yılında yapılan yerel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin İstanbul'un Kadıköy, Küçükçekmece ve Üsküdar ilçelerinde sürdürdükleri seçim kampanyalarıyla bunların seçmen davranışı üzerindeki etkisini araştırıyorlar.

Son yazılar girişimcilik ve özel sektörün önemi hakkında. Bunlardan birincisi, Arda Akçiçek tarafından çevrilen ve dar sosyal ilişkilerimizin dışındaki ilişkilerden (zayıf bağlardan) müteşekkil piyasadan nasıl muhteşem bir toplumun doğduğunu anlatan “Zayıf Bağlar, Girişimcilik ve Muhteşem Toplum: Ekonomik Gelişmenin Anahtarı” çevirisi, ikincisi, Filiz Gölpek tarafından yapılan ve yükseköğretimdeki özelleştirme eğilimlerinin ele alındığı “Yükseöğretimin Finansmanı: Son On Yılda Görülen Değişiklikler” başlıklı çeviri ve sonuncusu da, Türk Telekom özelleştirmesinin bir değerlendirmesi mahiyetindeki Mehmet Tunçer tarafından yazılan yazı.

Açık zihinli günler temennisiyle…

Yusuf Şahin

Editör

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
CardFinans & Advantage Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
Sağlam Kart
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 51,45    102,90   
3 34,98    104,93   
6 18,65    111,90   
9 13,32    119,86   
12 10,74    128,87   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 100,00    100,00   
2 -    -   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
12 -    -   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat