Rekabetin Gerektirdiği Temel Özgürlükler ve Haklar

 

12.1. Rekabetin Gerektirdiği Temel Özgürlükler ve Haklar 

Adil rekabet açısından iktisadi alanda, mülkiyet özgürlüğü (fikri ve sınai mülkiyet dâhil), girişim özgürlüğü, akit özgürlüğü, seyahat özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü, basın ve ifade özgürlüğü olmazsa olmazlardır. Ancak bu özgürlüklerin anlam kazanabilmesi ve rekabet sürecinde beklenilen rolü oynayabilmesi için üç temel hakkın yerine getirilmesi gerecektir. Bunlar: Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma özgürlüğüdür. 

12.1.1. Kişi Özgürlüğü ve Güvenliği Hakkının Rekabet Açısından Önemi 

Kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı stratejik önemi olan bir haktır. Bu hak, kişilerin, keyfi ve öngörülemez bir biçimde “yakalama, tutuklama ve hapsedilme” gibi özgürlük kısıtlamalarına maruz kalmaması ve bu konuda kendilerini güvende hissetmesi yoluyla sağlanır. Kişilerin kendilerini güvende hissedebilmesi pratik olarak: İyi işleyen bir yargı sisteminin olması ve evrensel kurallara göre oluşturulmuş yasal düzenlemelerin yapılması halinde gerçekleştirilebilir. Bu hakkın etkin bir biçimde sağlanamadığı ülkelerde rekabet süreçlerinin etkin işlemesi mümkün olamayacaktır. Çünkü güvensizlik ortamında rekabet etme eğilimi çok sınırlı kalacaktır. 

12.1.2. Hak Arama Özgürlüğü ve Rekabet 

Hak arama özgürlüğü, bireylerin ekonomik özgürlüklerin yarattığı motivasyonlara ve rekabet etme şansına sahip olabilmesi için olmazsa olmaz bir koşuldur. Hak arama, belli bir hakkın üçüncü kişiler veya devlet kurumları tarafından ihlali durumunda idari ve yargısal makamlara davacı olarak başvurma ve ihlalle suçlanma halinde de bu makamlar önünde savunma yapma hakkını ifade eder. Bu hakkın “etkili ve etkin” olması esastır. Bu hakkın etkin bir biçimde sağlanamadığı durumlarda da rekabet süreçlerinin etkin işlemesi mümkün olamayacaktır. 

12.1.3. Adil Yargılanma Hakkı ve Rekabet 

Adil yargılanma hakkı, bireyin kamudan ve özel kişilerden gelen haksız suçlamalara muhatap olmamasını ve muhatap olsa bile zarara uğramadan aklanabilmesini sağlar. Adil yargılama “bağımsız. tarafsız ve etkin" bir yargının varlığını gerektirir. Adil yargılanma özgürlüğü, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ve hak arama özgürlüğünün zorunlu ve vazgeçilmez bir koşuludur. 

12.1.4. Negatif / Pozitif Özgürlük ve Rekabet 

Negatif özgürlükler bireylerin hareket alanlarının özellikle kamu tarafından kısıtlanmaması, bireylerin söylem ve eylemlerinin engellenmemesi veya sınırlandırılmaması ile ilgilidir. Bireylerin mülkiyet sahibi olmasını engellemememe, akit yapmasını engellememe veya sınırlandırmama, seyahat etmesini engellememe veya sınırlandırmama, gece 24.00 den sonra müzikli mekanda eğlenmesini yasaklamama gibi durumlar negatif özgürlük kapsamındadır. 

Pozitif özgürlük ise, bireylerin bazı haklardan fiilen yararlandırılması, bireylere bazı imkanların bahşedilmesiyle ilişkilidir. Bireylerin mülkiyet sahibi olmasını, örneğin ev sahibi olmasını sağlama, iş bulmasını sağlama, seyahat etmesini sağlama, eğitim görmesini sağlama vs. bireylerin pozitif özgürlüklerini geliştirme kapsamındadır. 

Rekabet açısından negatif özgürlükler, pozitif özgürlüklerden daha önemlidir. Bireylerin mülkiyet sahibi olmasını engelleyerek, onlara ev sahibi olma özgürlüğünün tanınması, bireylerin kendi işlerini kurma veya istediği yerde çalışma özgürlüğü engellenerek , onlara işsiz kalmama garantisini vermek anlamlı olmamaktadır. 

12.1.5. Ekonomik Özgürlükler ve Siyasal Özgürlükler 

Seçme ve seçilme hakkı, siyasi amaçlı örgütlenme özgürlüğü, siyasi nitelikli basın ve ifade özgürlüğü gibi özgürlükler siyasal özgürlükler kapsamındadır. Bu özgürlükler, siyasi iktidarın adil rekabet koşulları içinde belirlenmesini ve siyasi iktidarın sahip olduğu hakim gücün adil rekabeti bozmayacak şekilde kullanılmasını sağlamada etkilidir. Siyasal özgürlükler, devlet aygıtının sahip olduğu hakim gücün, toplumsal refahı maksimumlaştıracak şekilde kullanılmasını teşvik edecek bir rekabet ortamının oluşmasını sağlar. Siyasi özgürlükler, devletin özellikle ekonomik alandaki hakim gücünü kötüye kullanımını engelleyebildiği ölçüde anlamlıdır. Bu nedenle rekabet süreçleri açısından ekonomik özgürlükler önemli olduğu gibi siyasi özgürlükler de büyük önem taşır. Ayrıca ekonomik özgürlüklerin işlevsel olabilmesinde ve ekonomide adil rekabetin sağlanmasında siyasi özgürlüklerin belirleyici bir etkisi vardır. Devletin hakim gücünü kötüye kullanması, ekonomik özgürlükleri anlamsız hale getirebilir. Ancak ekonomik özgürlüklerin sağladığı dengeleyici güç de, siyasi özgürlüklerin adil rekabete dayalı bir biçimde kullanımını teşvik eder. Kısaca ekonomik ve siyasi özgürlükler karşılıklı bağımlılık içindedir. 

Kapat